YILMAZ ÖZDİL- UĞUR DÜNDAR VE ATATÜRKÇÜLÜK

Televizyon kanallarında, gazete manşetlerinde, sosyal medya sayfalarında Yılmaz Özdil ve Uğur Dündar’ın Cumhuriyet ve Atatürk konulu kitaplarının rekor satışlara imza attıkları söylenip yazılıyor.

Şüphesiz,  Atatürk’ün önderliğinde emperyalist kuşatmaya karşı verilen bağımsızlık mücadelesi yazılmalı, konuşulmalı, anlatılmalı.

 Laik Demokratik Cumhuriyetin kazanımları; korunup, kollanıp, geliştirilip, yaşatılmalı. Anlatılmalı,  yazılmalı.

Elbette: Atatürk yazılmalı, okunmalı. 

Elbette: Cumhuriyet yazılmalı, okunmalı. 

Mustafa Kemal Atatürk’e saygı mitingi, Anayasaya bağlılık mitingi yaparken saldırıya uğrayıp katledilen gençleri desteklemeyenlerin, yazamayanların Atatürk’ü yazması Atatürkçülük olur mu?

Cumhuriyetin başlattığı tarım, hayvancılık, sanayi, eğitim, sağlık… Atılımlarını destekleyen işçilerin, emekçilerin, aydınların mücadelesini desteklemeden, yazmadan Cumhuriyetçi olunur mu?

YALANDAN KİM ÖLMÜŞ? 

Sendika üyesi olmak istediği için işten atılan işçiyi, grevleri saldırıya uğrayan, yasaklanan sendikaları ne zaman yazdınız? İş güvenliği ve güvencesi olmayan emekçileri, toplu işten atılan işçileri, aç susuz yaşayan işsizleri ne zaman ziyaret ettiniz?Ekmek bulamayan yoksulları, paralı eğitim ve barınma hakkı isteyen öğrencileri, yoksul köylüleri, meslek yeri bulamayan gençlerin yanında ne zaman oldunuz? Bütün bunlara duyarsız kalınarak: CUMHURİYETÇİ,  ATATÜRKÇÜ,  ADAM mesleki olarak gazeteci-yazar olunur mu?

İYİ UYKULAR SAYIN SEYİRCİLER DEMEK! 

Cumhuriyetin ilk yıllarında başlayan sanayi, tarım ve hayvancılık, milli üretim daha sonra iş birlikçi sermayenin desteği ile durma noktasına geldi. Milli üretim gerilerken, küresel sermayenin ürünleri ülkemizin en ücra köşelerine kadar girerken…

Eğitim, sağlık, kültürel değerler çökerken…

Cumhuriyetçiler neredeydi?

Atatürkçüler neredeydi?

VAH ÜLKEM VAH! 

Bütün bunlara seyirci kalanların, umursamayanların  İzmir marşı söylemeleri Türkiye halklarının kurtuluş savaşı ruhunu taşır mı?

Bütün bunlar gerçekleşmesini duyarsızca seyredenlerin Anıtkabire Ata’ya şikâyet yürüyüşü düzenlemeleri Atatürkçülük olur mu?

“O HALDE BİZ ANLATALIM “ 

Sayın Uğur Dündar

Askeri darbe ile Türkiye 12 Eylül karanlığına sürüklenirken ne söylediniz, ne yazdınız?

Anayasa yok sayılırken siz ne söylediniz, ne yazdınız?

12 Eylül döneminde insanlarımız işkence tezgâhlarında haktan hukuktan, ahlaktan, insan olmadan yoksun cellâtlar elinde sorgulanırken ne yazdın?

Gençler idam edilirken ne yazdın?

İnsanlar yargısız infazlar ile kurşuna dizilirken ne yazdın?

Sivil Toplum Kuruluşları kapatılırken, ceza evleri sadece hak ve özgürlük isteyen insanlar ile doldurulurken…  Ne yazdınız?

Bütün bunları görmezden gelerek önceliğiniz lokantalarda, fırınlarda pastanelerde böcek aramak, Soğukoluk’da fuhuş yapanları kovalamak olmadı mı? O dönemin koşullarında üstlendiğiniz görev ve önceliğinizi düşündüğünüzde:

Cumhuriyetçilik bu mu?

Atatürkçülük bu mu?

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olma, Atatürkçü gazeteci-yazar olma önceliği bu mu?

Sonrası mı? 

Karanlık günlerde bir adım öne çıkmayanlar,  gökyüzü ağarırken yaşanmışlıkların izini sürme cesareti gösteremezler.

GÜNEŞ UFUKTAN ŞİMDİ DOGAR 

Sayın Yılmaz Özdil, işçilerin emekçilerin iş, ekmek, özgürlük talepleri için verdikleri emek mücadelesine ne katkı sundunuz? Öğrencilerin; Parasız, bilimsel özerk eğitim taleplerini için ne yazdınız?   Madencilerin sendikal mücadelelerini, grevlerini, örgütlülüklerini, çalışma koşullarını… Ne zaman kaleme aldınız? Ta ki,  301 madencinin ölümü gerçekleştiğinde faciayı kendinize has benim de ( yazdığınız konulardan bağımsız) sevdiğim üslubunuz ile yazdınız.

Sayın Yılmaz Özdil,  Gazetecilik bu mu?

Sayın Yılmaz Özdil, Atatürkçülük bu mu?

Sayın Uğur Dündar, Cumhuriyetçi tutum  bu mu?

Sayın Özdil, SON CÜRET kitabınızın satışları rekorlar kırıyormuş. Hayırlı olsun olmasına da benim kafa takılan neden öncesinde, ortalarında, içinde fiziksel olarak, yazılarınız ile söylemleriniz ile, çalışmalarınız ile yer almayarak, gündeme taşımayarak… Sürekli sonlarda ortaya çıkarak sonuç yazıyorsunuz?

Aklıma; Evren’in “Darbe için olgunlaşmasını bekledik” demesi veya bugün yükselen döviz kurlarının zirve yapmasını bekleyerek satış yapıp kazanmayı bekleyenleri getirdi.

Sayın Özdil, neden cüret edenleri engellemek, teşhir etmek, açığa çıkarmak, cüret ettikleri girişimleri başaramamaları için çaba harcamak… Yerine neden finali yazıyorsunuz?

Yoksa birileri kalkar: SEN KİMSİN derler diye mi düşünüyorsunuz?

Bu gün mü? 

Atatürk’ü anlamadan, Cumhuriyetin değerlerini korumadan sloganlaştırılanın ATATÜRK ve CUMHURİYET ajitasyonu Türkiye’ye ne kazandırıyor?

YA ATATÜRK YAŞASAYDI 

Ne yazacaktınız?

Hadi hayırlısı…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir