“CORONAVİRÜS SOSYAL DEVLET DEDİ”

20:04 – 25/03/2020

Devlet halk için mi?

Halk devlet için mi?

 “Devletler ticaret yapmaz” diyerek özelleştirmeyi özendiren, gerçekleştiren; Başbakanlar, Bakanlar, Milletvekilleri, Sendikacılar, Bürokratlar,  bu görüşü destekleyenler… Coronavirüs dünya ülkelerine yayıldığı şu günlerde ne kadar yanıldığınızı gördünüz mü?

Ahali, para ödeyerek eğitim hizmeti alacaksa, para ödeyerek sağlık hizmeti alacaksa, para ödeyerek yollardan geçecekse, para ödeyerek köprüden geçecekse, para ödeyerek ilaç alacaksa, işsiz kaldığında sosyal güvencesi olmadan kaderine bırakılacaksa… Temel gıda ve barınma sorunu olduğunda başımızın çaresine bakacaksa…  Devletler vergileri ne için toplarlar? Devletler ne amaç ile vaklarlıklarını sürdürürler?

Bugün dünya devletlerinin sahip oldukları; ordular, silahlar, servetler, makamlar, şanlar, şöhretler…  coronavirüs illetinden insanları koruyabiliyor mu?

NE YAPMALI?

Kim koruyor: Sağlıkçılar, bilim insanları, bilimsel tanılar, sağlık ekipmanları… Koruyor.

Ordulara  değil, sağlıkçılara, sağlık ekipmanlarına, araştırmalara yatırım.

Silahlanmaya değil,  Bilim araştırmalarına yatırım.

Gösterişe, ihtiyaç fazlası ibadet merkezlerine, din insanlarına, personellerine değil, Okula, hastaneye, öğrencilere, öğretmenlere yatırım.

Yayılmacı, işgalci, savaşçı, sömürgeci, küresel güç devletler olmak değil, Sosyal devlet olmaya yatırım.

NASIL YAPMALI?

Sorumluluk almadan sokağa çıkmamayı tavsiye etmek, Devletlerin sorumluluğu olur mu? Bu dönemin atlatıldığında ahaliden “sokağa çıkmama yasağı uygulandığı için çalışamadım. Borcumu ödeyemedim. Ben sokağa çıkmama yasağı olduğu için işimi kaybettim. İşsizim… Çalışamıyorum, sosyal güvencem yok. Barınma yerim yok, temel gıdalarımı temin edemiyorum… Sosyal güvencem yok. Borcumu ödeyemiyorum…” Dediklerinde kurum ve kuruluşlar, özel şirketler sorumluluğu almadan “bana ne”  demek için sorumluluktan kaçınmak için olur. Devlet sorumluluğu olmaz.

Devletlerin sorumluluğu: Ülkesinde yaşayan tüm ahalinin temel ihtiyaçlarını karşılamak, sağlık, gıda, barınma, korunma, eğitim sorunlarını üstlenerek çözüm üretmektir. Devletlerin sorumluluğu: Ahaliyi büyük bir aile olarak şefkat içinde kucaklamasıdır.  Devletlerin sorumluluğu: Ahlaki, vicdani insani tutumudur. Bilim öneriyor ise ülke ve dünya insanlarının sağlığını korumak, coronavirüs salgınından kurtulmak için, sokağa çıkma yasağı ilan etmelidirler.

Devletlerin sorumluluğu:  Bu büyük aile ile ayrım yapmadan herkese güven vermektir. Bütünleşmek, aileyi sevmek, korumak, kollamak, güven içinde yaşatmak… Sosyal devlet olmak, devletin halk için olmasıdır.

ÖZELLEŞTİRMELER OLMASAYDI:

Özelleştirme yapılan, İtalya, İspanya, Türkiye… Diğer ülkelerde caronavirüs için daha “hazırlıksız” yakalandıklarının, önlem için kararları daha geç aldıkları tartışılıyor.

Sümerbank satılmasaydı: Tulum, maske… Üretecekti

SEKA satılmasaydı:  Kâğıt havlular, tuvalet kâğıtları… Üretecekti

Tariş, Tekel satılmasaydı: Kolonya, dezenfekte ilaçları… Üretecekti

ET- Balık Kurumu satılmasaydı:  Tüm Türkiye’de karantina uygulanır ihtiyaç sahiplerine gıda dağıtımı yaparlardı.

Elektrik santralleri satılmasaydı: Karantina sürecinde ihtiyaç sahiplerine devlet bedava hizmet verirdi.

Özerk üniversiteler özerk olsaydı: Her üniversite araştırmaları ile bugün kendi bünyelerinde uzman kadroları ile katkı sunacaklardı.

Hastaneler Özelleştirilmeseydi: Devlet kendi vatandaşını “kendi evinde” tedavi edecekti

Bilim çalışmaları özerk olsaydı: Bilim kurulları, vakıfları, bilim insanları… Araştırmaları ile hazırlıklı olacak, bilimsel önlemler alınmış olacaktı.  (Örneği olan ülkelerin önlemlerini görüyoruz)

 SSK Eczaneleri satılmasaydı: İhtiyaç sahiplerine devlet eli ile ilaçlar dağıtılacaktı.

Devletler üretse, önlem alsa; kolonya, maske, dezenfekte alkol… Bir liradan beş liraya fırlamazdı. Ürünlerde, testlerde… Karaborsa oluşmazdı.

Ahalinin milyarlarca vergi paraları devletlerin aracılığı ile işverenlere kimseler duymadan verilirken bunun adı teşvik oluyor. İşveren, üç kuruşlarını tüm basın, yayın aracılığı ile gösterişe, şatafata dönüştürülmek verilirken onlar hayırsever halk hayra muhtaç ilan edilmekte. Halktan aldıkları milyarlarda birini halka geri yardım için veriyorlar. Gerçekte, halkın parası ile servetlerine servet katarak, aynı zamanda ”yardım sever” unvanı alıyorlar.

TÜM DÜNYA GERÇEĞİ GÖRDÜ

Devletlerin parasız, özerk eğitim olmayınca: Ülkelerin ne hale geldiğini gördünüz mü?

Devletlerin parasız sağlık hizmeti olmayınca: Ülkelerin ne hale geldiğini gördünüz mü?

Devletler doğayı talan ederek, kirleterek korumayınca: Dünyanın ne hale geldiğini gördünüz mü?

“CORONAVİRÜS ÖĞRETTİ”

Hadi, yüreğiniz yetiyorsa tüm dünyanın şahitlik ettiği gerçeğe itiraz ediniz.

Güçlü devletler olmak: Silahlara, ordulara, topraklara, fabrikalara, gökdelenlere… Sahip olmakla olunmuyor. Gücü burada görenlere, anlatılanlara inanmayanlara Coronavirüs salgını ne kadar yanıldıklarını öğretti.  Bunlar, çaresiz kaldıkları anlarda sosyal devlet olamamanın acısını ne kadar hissettiler bilemem. Fakat bundan böyle, dünya halkları ülkelerini sosyal devlet olmaya zorlayacakları çok açık ve nettir.

Sosyal devlet: Milli sanayi, milli tarım, milli hayvancılık, milli üretim ile olur.

Sosyal devlet: Eğitim, bilim, sağlık, çevre, sosyal yaşam alanları ile oluyor.

Sosyal devlet: Sosyal devlet hizmeti ile oluyor.

Sosyal devlet: Sosyal- siyasal, ekonomik eşit haklar ile oluyor.

Yatlar denizlerde, yalılar sahillerde, milyon dolarlık araçlar garajlarda, paraları harcayacak yer olmadan zengin- fakir corovavirüs karşısında eşitleşerek pijamalarını giyerek evde sosyal mesafeyi koruyarak oturuyorlar.

SONUÇ OLARAK:

EVDE KAL!

Sosyal mesafe ile yaşam eve sığıyor.

Sağlık çalışanlarını selamlayarak!

Hadi hayırlısı…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir