Dertlenmek

İşçiler: İnsan gibi yaşayamadıklarından dertli

Memurlar: Çalışma koşulları ve düşük ücretten… dertli

Köylüler: Nükleer, termik santraller, siyanür, HES, doğa talanı, mera gasplarından… dertli

Üreticiler: Mazot, elektrik, gübre, su ve pazar oluşumu sisteminden… dertli

Tüketiciler: Pahalılıktan, alım güçlerinin her geçen gün düşüşünden dertliler

Küçük esnaf: Günden güne AVM’lere yem oluşlarından, siftah yapamadıklarından… dertliler.

Kadınlar: Eşit işe eşit ücret, eş, kardeş, baba infazlarından… dertli

Gençler: İş, meslek yeri bulamamaktan… dertli.

Öğrenciler: Sağlık, eğitim, sosyal çalışma alanlarının ücretli olmasından, eğitimin bilimsel olmamasından, mezuniyet sonrası diplomalarının işe yaramadıklarından… dertliler.

Çıraklar: İş güvencesi, sosyal haklarının olmamasından… dertliler.

Stajyerler: Bedava çalıştıkları için dertliler…

İhracatçılar: Dertli

İthalatçılar: Dertli

Göçmenler: Dertli.

Yerliler: Dertli.

Farklı inançlardan, uluslardan olanlar; eşit sosyal, siyasal, ekonomik haklardan yoksun oldukları için dertli.

İnançlılar. Dertli

İnançsızlar: Dertli

Kiracı: Dertli.

Mülk sahipleri: Dertli…

Yönetilen ahali dert küpü

Yöneticiler: Bu kadar dert nasıl çözülür? Ahali her şeyi neden dert eder diye dertleniyor.

Madem memleketin sahipleri ahali, ahali dertli ise, mutsuz ise…

Peki, ahaliyi dertte koyan, mutsuz edenler kim?

Dertsiz olanlar, mutlu olanlar kimler?

Hadi hayırlısı…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir