KAÇANLAR-GÖÇENLER VE EĞİTİM
Almanya’da pilotlar, sığınma başvuruları kabul edilmeyen ve sınır dışı edilmelerine karar verilen yüzlerce Afgan göçmeni ülkelerine geri götürmeye karşı direnerek 222 uçak seferinin iptal edilmesini sağladılar. Lufthansa ve Eurowings’de çalışan 85 pilot bu tavırları ile insanlık dersi verdiler.
“OKUMAYAN, ÇALIŞMAYAN” GENÇLER
Her 100 gençten 27’si ne okuyor, ne çalışıyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 2017 Haziran ayı itibariyle yaşları 15-29 arasındaki genç nüfusumuz yaklaşık 18 milyon. Bu nüfusun 5.1 milyonu eğitimine devam ediyor. 5.7 milyonu çalışıyor. Hem eğitimine devam eden, hem çalışanların sayısı ise 2.3 milyon. Geriye kalan 4.9 milyon genç ne eğitimine devam ediyor, ne de çalışıyor.. Bu yaş arasında bulunan her 100 gencin 28’si sadece eğitim görüyor, 32’si sadece çalışıyor, 13’ü hem eğitim görüyor, hem çalışıyor, 27’si ise boşta geziyor. Yani, her dört gençten biri, hatta daha fazlası adeta hiçbir şey yapmıyor. Yaş aralığı olarak 25-29’u aldığımızda ne eğitimde ne istihdamda olanların oranı tam üçte bire, yüzde 33’e çıkıyor. Dolayısıyla 25-29 yaş grubundaki 6.1 milyonluk nüfusun yalnızca yüzde 5’i eğitimine devam etmekte, yüzde 11’i de hem eğitimine devam etmekte, hem de çalışmaktadır. Bu yaş grubundakilerin tam yarısı artık çalışma hayatının içindedir, üçte biri ise boş gezmektedir. Kadınlarda durum çok kötü TÜİK verilerine göre 15-29 yaş aralığındaki erkek nüfus 9.1 milyon. Bu nüfusun yüzde 13.6’sı ne eğitimde, ne istihdamda. Eğitim görmeyen ve çalışmayan kadınların oranı ise yüzde 41’i buluyor. 15-29 yaş arasındaki 8.9 milyon kadının yüzde 41 oranındaki 3.6 milyonu ne çalışıyor, ne okuyor. Kadınlarda 25-29 yaş aralığında çalışmayan ve okumayanların oranı yüzde 53.4’e ulaşıyor. Her 100 kadından 53’ü çalışmıyor. Diğer bir ayrıntı 3 milyon kadının 1.6 milyonu artık evde mi oturuyor, iş mi arıyor bilinmiyor. 5 milyon kişinin üretime katkısı yok 15-29 yaş grubundaki yaklaşık 18 milyon kişinin 5 milyona yakınının ne eğitimde, ne istihdamda yer almıyorlar. Bu 5 milyon kişi, üretime hiçbir katkıda bulunmuyor. Bu kişiler yalnızca tüketici konumundalar.
EĞİTİM ÖNCESİ VE SONRASI YURT DIŞINA KAÇIŞ
2017 Eylül ayı temel alınarak eğitim için yurtdışına gitmek isteyen gençlerin oranı geçen yıla oranla yaklaşık yüzde 30 oranında arttığı açıklanıyor. Aileler çocuklarını lise düzeyinde yurtdışına yollamak için seçenek arıyorlar. ABD geçen yıllara göre daha az talep görürken, Kanada ve Almanya üniversite öğrenimi için en çok istenen ülkeler. Örneğin, Kanada’daki bir üniversiteye önceki yıllarda ortalama 100 Türk öğrenci başvururken, bu sayı bu yıl 800’e çıkmış. Öğrenciler ne istiyor? Parasız, kaliteli bilimsel eğitim istiyorlar. İş güvencesi istiyorlar. Araştırma, tartışma… İstiyorlar.
KAÇIŞLAR NİYE?
Türkiye’den Almanya’ya yapılan iltica başvuruları en yüksek seviyeye ulaştı. Bu yıl Almanya’ya iltica talebinde bulunan Türk vatandaşlarının sayısı 4 bin 700 olduğu belirtiliyor. Alman gazetesi Frankfurter Allgemeine Zeitung’un Federal Göçmen ve Mülteciler Dairesi’ne (BAMF) dayandırarak verdiği habere göre bu yılın Ağustos ayında 877 Türk vatandaşı Almanya’ya iltica başvurusu yapmış. Bu rakamın 15 Temmuz 2016 tarihindeki canilerin başarısız darbe girişiminden bu yana yapılan en yüksek iltica başvurusu olduğunun altı çiziliyor. BAMF verilerine göre bu yıl Almanya’ya iltica başvurusunda bulunan Türk vatandaşlarının sayısı 4 bin 700. Ancak yapılan iltica başvurularından büyük bölümü reddedildi. Federal Göçmen ve Mülteci Dairesi’nin bu yıl iltica başvurularından 8 bin 500’ünü karara bağladığı ve yaklaşık 5 bin başvurunun reddedildiği kaydedildi. Sadece 670 kişinin iltica başvurusu kabul edilirken, bin 140 kişi sığınmacı, 112 kişi ise geçici koruma statüsü aldı. Sınır dışı edilme kararı alınanlar. Yabancılar Kayıt Merkezi’nden alınan bilgilere göre 31 Ağustos 2017 itibariyle 6 bin 784 Türk vatandaşı hakkında da sınır dışı edilme kararı alındı. Berlin ve Saksonya eyaletlerinin başvurusu reddedilen toplam 6 kişiyi sınır dışı ederek Türkiye’ye gönderdiği öğrenildi. Bu sadece Almanya için iltica başvuruları. Diğer ülkelere iltica başvurusu yapanlar, kaçak yaşayanlar, kaçmaya çalışanlar…
NE YAPMALI?
Ülkede, çalışmayan, okumayan, üretmeyen, yurt dışına “kaçan” gençler. Cumhur Başkanı’nın söylediği gibi sermaye kaçıran işverenler. Tarihi eser, insan kaçıran şebekeler. Ülkeye, kaçak sigara, içki, telefon, yedek parça… Sokan kaçakçılar. Tüketim toplumu olma yerine üretim toplumu olduğumuzda, parasız bilimsel eğitimi temel aldığımızda, yabancı sermaye hayranlığımızı bırakarak milli sermayeyi güçlendirdiğimizde Laik demokratik Cumhuriyet; Milli Tarım, sanayi ve hayvancılıkla güçlendirildiğinde Türkiye başaracak.
Hadi hayırlısı…