DEMİRTAŞ CEYHUN’UN BALASI OZAN

Ozan derken; saz, söz muhabbeti eden ozanlardan sanmayınız.

Hemen belirteyim. İnsanlar siyasal düşüncelerini geçmişini inkar etmeden elbette değiştire bilirler. İnsanlar,  düşündükleri, düşündüklerini yaşadıkları kadar insani değere sahip olurlar.

Bu türden “anarya, manevra” yapanlara “Dönek, hain…” söylemleri kullanılmasına ben katılmıyorum.

OZAN CEYHUN

Sazı, sözü ile muhabbet Ozan’ı olamamış. Bir ara devrimci oluş. “Gençlik hatama kendim de kızmaktayım” diyerek geçmişini inkar etmiş.

Ozan Ceyhun, Gençliğinde devrimci olmasının üzerinden Almanya’da siyasi sığınma başvurusu yaparak oturum almadı mı? Alman vatandaşlığa geçmedi mi? Devrimcilik üzerinden oturum almanın ardından devrimci kalmaya ihtiyaç duymaz.  Almanya’da önce Yeşillerde siyaset yapar.  Olmaz! Ver elini Sosyal Demokrat parti.

Yetinmedi!

Yedek kulübesinden beklerken Avrupa parlamentosunda siyaset yapma şansı gelir. Gelir de sosyal demokratlık da uzun sürmez.

Avrupa kapıları kapanır. Umutsuzluk, kararsızlık üzerinden çareler aranır. Türkiye görüşmeleri başlar.  Önce Türkiye’de Sarı Gül ile yola çıkar. Bakar ki, mevsimler değişiyor, sarı gül yaprak döküyor, “dalları ile CHP’nin altı okuna tutunmaya çalışsa da başaramaz.

Önce bahtı açılıp, tesettürlü eşi ile dünya evine girdi. Allah, sağlıklı mutlu bir yastıkta kocatsın.  İzmir AK Parti milletvekilliği gerçekleşmedi. Danışmanlık yaptı.  Danışmanlıktan Avusturya büyük elçisi görevine atandı.

Devrimcilik olamadı. Hatta o dönemi hata olarak görüp utandığının beyanlarını verdi.

Yeşil sol olmadı.

Sosyal demokratlık olmadı.

Sol olmadı.

Ne yapmalı?

Muhafazakar – sosyal demokrat teorisi geliştirdi.

Hooop AK Parti.

Allah sonunu hayır etsin!

“Yetmez ama evet “ diyenlerin mimarlarından Ertuğrul Günay, Ahmet, Mehmet ve diğer sözde solcular gibi AK Parti siyasetini yarıda bırakmaz.

Ozan Ceyhun’un Hürriyet gazetesi mülakatında kendisinin önemsediğini öne çıkarmaya çalışıyor. . Hürriyet gazetesi mülakatından: …2000’li yıllarda, Cumhurbaşkanımızın başbakanlığı döneminde Bakanlar Kurulu kararıyla yeniden Türk vatandaşlığımı aldım. (Türk vatandaşlığından çıkmak- alınmak isteyen herkes zaten bakanlar kurulu kararı ile çıkıyor, alınıyor.   Sadece kendine dair bir uygulama değil.) Kendisine minnettarım, vatandaşlığıma dönebildiğim için yatıp kalkıp dua ediyorum. (Sol  kolunu kaldırıp  attığı Marksist soluğanlardan arınıp, iki elini açarak dua etmesi hayırlara vesile olsun) Vatandaşlığı kendim istedim, çifte vatandaşlık hakkını da kopararak aldım… (2000 yılından önce Alman vatandaşı olan herkes çifte vatandaş olma hakkına sahip. Yasaların verdiği çifte vatandaşlık  hakkını ne diye kopararak aldığını söylüyorsun?)  Türkiye’de kimse anlamıyor ama muhafazakâr bir sosyal demokrat olmak mümkün. Ben Avrupa’da zaten öyle tanınıyordum. ( Bu kadar manevra yapan bir siyasetçi Türkiye’!de nasıl anlaşılsın? Muhafazakâr sosyal demokrat terimi yarattınız. Bu yeni terendiniz olmalı. Sayın Ozan Ceyhun, Avrupa’da iyi bir siyasetçi olarak tanınsaydınız Avrupa’da siyaset yapma şansınız olurdu.)

Demirtaş Ceyhun’un balası şansı…

Danışmanlıkta göze girdi ki, Siyasi sığınma üzerinden oturum ve Alman vatandaşlığı alarak çiftte vatandaş olan Ozan Ceyhun, Viyana Büyükelçisi olarak atandı.

Hayırlı olsun derim de, hayırlı olur mu onu bilemem.

Atalarımız: Akıl fukara olunca dil de ukala olurmuş. Derler.

Sosyal medya ve basında “ben devrimci olmadım. Ülkücü öldürmekten aranmadım. İltica başvurusunda bulunmadım…” açıklamaları dolaşıyor.

İnkâr, telaş, asabiyet, cengaverlik… Niye?

“Ağaca yaslanma çürür, insana yaslanma ölür.” Atasözü ile bağlayacak olursak; Dününü bugününe bağlayamayanları, yarınlara faydası olur mu?

Ozan Ceyhun varsın kendi yaşamı ile berhudar olsun.

Sadece şunu söylemek isterim: İnsan olanların geçmişine küfür ederek, aşağılayarak, inkar ederek… Yarına başlama gafleti içerisine düşmemeli.

Geçmişini ve kendini inkâr edenlerin, izinden yürüyecek takipçileri olmayacağı aşikârdır.

Reis’in bir bildiği vardır. Avusturya Büyükelçiliği için verdiği güven mektubu Ozan Ceyhun’a güvenden midir? Siyaseten ne düşünür? Bekleyip göreceğiz. Dileriz;  Yıllar önceki devrimciliğini gençlik hatası olarak görüp utanan Ozan Ceyhun, yıllar sonra “AK Partiye girişim Orta yaş bunalımıydı. Utanıyorum” demez.

Hadi hayırlısı…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir