NEDİR BU CELALLENME?

Kadına şiddet
Çocuk tacizi
Çocuk kaçırma
“Sokak kanunları…”

Kadına şiddet, kadını köleleştirme, kadını mutfağa hapsetme, kadını ikinci sınıf görme, kadın erkek arasında iş ve ücret eşitsizliği gündemden düşmüyor. 

Kadın sorunu inanç ile alakası olmamakla birlikte kimi çevreler dini, mezhebi yorumları kaynak göstererek ona dayalı kadını evrensel değerlerden soyutlayarak kendi kapsama alanı içerisinde yaşatmaya çalışıyorlar.

Kimi çevreler, yüzlerce yıl önceki yaşamı “kültür, gelenek, ahlak…” ölçüleri içine alarak ahlaksızca kadını aşağılamıyorlar.

 Aşiret, töre… Geleneği, başlık parası, bedel gibi tilki oyunu içerisine çekerek kendi çıkar ilişkilerinde meta olarak kullanıyor. 

Kadınlar, çatışmalarda, savaşlarda, yoksullukta en çok bedel öderler. İş yaşamında sermayenin çarkları arasında emeği sömürülürken, tacizler, tecavüzler yaşıyor.

İnsani olmayan bu kanallardan kadın üzerine kurulan kurgular ile kadına yönelik baskı, şiddet ve eşitsizlik her alanda devam etmekte.

NASIL ÇÖZÜLECEK?

Çocuklardan aile mi sorumlu? Devlet mi?

Şüphesiz devlet sorumludur. 

Devlet, ekonomik-siyasal eşit haklar ile sosyal bir devlet olur.

Milletine bilimsel parasız eğitim sunmayan bir devletin eğitimli, uyumlu, bilgili, bilinçli bireyleri olur mu? Birey, aile, toplumsal kalkınma beklentisi olur mu?

Devlet, Çocukları, yetişkinleri, aile, toplumu kendiliğinden gelişen; kültür, töre, gelenek… Dehlizlerinde bırakmamalı. 

Çağdaş bilimsel eğitim temelinde evrensel insan yetiştirmeli. 

Din, mezhep, gelenek, töre…  üzerinden asılsız yorumlar ile çocuklar üzerinde geliştirilen sapık söylem ve zihniyetlere karşı koruyucu devlet olalı.

TOPLUMSAL ŞİDDET TIRMANIYOR

Yıllar önce Reha Muhtar’ın sunduğu haberlerde  “kan var mı kan? Acı var mı acı?” görüntülerine gülüp geçtik. 

Bugün toplum gözünde kan şiddet olağanlaştı. Kanı, şiddeti görenler ön çekim ve video çekimi yaparak sosyal medya üzerinden duyarsızca paylaşıyorlar.

BUGÜN ÖNLENMEZSE YARIN NE OLUR?

Mahalleli biri tipini sevmediği birine “ vatan haini” dediğinde huraaaa mahalleli taş, tas, tencere, sopa ile cezalandırmaya koşuyor.

Polis mahallede hırsız yakalıyor. Mahalleli hırsızı Polis’in elinden alıp yerlerde sürükleyerek kendisi cezalandırıyor.

 Vatandaşın biri şüphe üzerine yüksek sesle“ bu adam tacizci” dediğinde ahali vatandaşı linç ediyor. Organlarını kesiyor…

Bugün, vatandaş olarak seyirci kalınan, devlet olarak dikkate alınmayan bu gelişmeler yarın millet nezlinde olağanlaşarak sokaklarda, caddelerde toplu yargısız infazlar yaşanmayacağını garantisini kim verir? 

Devlet ve kurumları kendi sorumlulukları gereği kadını, çocuğu, yasalar çerçevesinde, hoş görü içinde insani değerleri ile yaşayacakları ortamı sağlamalı.

Devlet, bilimsel eğitim ve sağlığı sosyal devlet sorumluluğu gereği parasız yapmalı.  Eşit ekonomik-sosyal-siyasal hakları temel alınarak devlet- millet bütünleşmesini sağlanmalı.

Devlet, kadın erkek eşitliğini sağlamalı. Şiddeti, tacizi, uyuşturucuyu, kaçakçılığı, terörü… Önlemeli. Çocukları, doğayı, hayvanları korumalıdır. Devlet olma sorumluluğu bunu gerektirmez mi?

Devlet, eğitimli-sağlıklı toplum için, bugünün çocuklarını yarının anneleri, babaları olarak yetiştirmeli.

Hadi hayırlısı…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir